22 Ekim 2007 Pazartesi

Kaplıca tedavisinin zararlı olduğu durumlar

Uzman bir doktorun yönlendirmesi söz konusu değilse, aşağıdaki durumlarda kaplıca tedavisi kesinlikle uygulanmamalıdır.
-Hastalıkların akut (alevlenme) dönemlerinde,
-Ateşli, infeksiyöz hastalıklarda,
-Dekompanse organ yetersizliklerinde (örneğin kalp, böbrek, karaciğer gibi organların yetersizliklerinde),
-Aktif tümör varlığında,
-Herhangi bir iç organın infeksiyöz hastalıklarında (örneğin sarılık, plörezi, nefrit vb.)
- Aktif ülser olgularında,
- Kanama ile seyreden hastalıklarda.
Sonuç olarak doktor tarafından önerilmemişse ve kaplıcada doktor kontrolü yoksa kaplıca tedavisi yapılmamalıdır.

Kaplıca tedavisinin yararlı olduğu hastalıklar

Kaplıca tesislerinin kullandıkları termal suların fiziko-kimyasal özelliklerine göre endikasyonları Kaplıcalar Yönetmeliği uyarınca Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenmektedir. Hastalıkların çeşidine göre uygun kaplıca suyunun seçimi, yararlanma teknikleri ve süreleri bir doktor tavsiyesi ile yapılmalıdır. Genel olarak kaplıca tedavisi aşağıda belirtilen durumlarda yararlıdır.
-Solunum Sistemi Hastalıkları
Astma bronşiyal, Aronik bronşit, Alerjik üst solunum yolu hastalıkları, Pnömokonyoz'dır. Bu tür hastalıklarda daha çok klimaterapi uygulanmaktadır.
-Cilt Hastalıkları
Egzema, Akne, Psöriasis, Nörodermit, Kronik rezidüel ürtiker'dir.
-Kas- İskelet Sistemi Hastalıkları
Dejeneratif eklem hastalıkları(Kireçlenmeler), Yumuşak doku romatizmaları, Bazı inflamatuar romatizmal hastalıklar (örneğin Ankilozan Spondilit, Romatoid Artrit), Ortopedik girişimler sonrası, Travmalar sonrası'dır. Bu tür hastalıklarda daha çok banyo kürleri uygulanmaktadır.
-Kalp-Dolaşım Sistemi Hastalıkları
Kompanse kalp yetmezliği, Fonksiyonel dolaşım bozukluğu, Esansiyel hipertansiyon, Varisler, Periferik arter hastalıkları, Esansiyel hipontansiyon (özellikle ortostatik)'dır. Bu tür hastalıklarda daha çok banyo ve iklim kürleri uygulanmaktadır.
-Mide-Bağırsak- Metabolizma Hastalıkları
Mide hastalıkları, Şeker hastalığı, Obesite, Gut, Karaciğer-Safra kesesi fonksiyonel yetmezlikleri'dir. Bu tür hastalıklarda içme kürleri ve şifalı çamur ağırlıklı olarak uygulanmaktadır.
-Böbrek ve İdrar Yoları Hastalıkları
Kronik piyelonefrit,Kronik sistit, Kronik prostatit, Böbrek taşları, Fonsiyonel yetmezlik'dir . Bu tür hastalıklarda içme kürü, şifalı çamur ve banyo kürü ağırlıklı olarak uygulanmaktadır.
-Kadın- Doğum Hastalıkları
Genital organların müzmin hastalıkları,Vejetatif over yetmezliği, Fonksiyonel sterilite (kısırlık), Ameliyatlar sonrası adhezyon profilaksisi, Dismenore(ağrılı ve zor adet görme), Fluor (genital akıntı). . Bu tür hastalıklarda daha çok banyo kürü uygulanmaktadır.
-Nörolojik Hastalıklar
Merkezi ve periferik kronik inflamatuar hastalıklar, Omurga hastalıkları, Travmatik lezyonlar, Spastik paraliziler, Nöro ve myopatiler, Vasküler nörolojik hastalıklar, inme rehabilitasyonu, Nöro-vejetatif distoni'dir.

Kaplıca Tedavisi Nasıl Olur

Etkin bir kaplıca tedavisi, konu ile ilgili uzman doktorun yönlendirmesi ve yetkili doktorun gözetiminde yapılmalıdır. Kaplıca kür tedavisi yetkili olan doktor tarafından düzenlenmeli ve takip edilmelidir. Ayrıca aşağıda belirtilen genel mahiyetteki hususlar tavsiye edilmektedir.
• Banyo suyunun sıcaklığı 34-36 ºC, 36-38 ºC, 40-42 ºC olmalıdır.
• Banyo sayısı haftada 3-6 gün arasında değişebilir.
• Günde tek veya iki banyo uygulanabilir.
• Yeterli sıvı desteği sağlanmalıdır.
• Kürde toplam banyo sayısı 15-20 arasında olabilir. Banyo kürünün süresi en az 2, en çok 6 hafta sürer.
• Termal havuz içinde yüzülmemeli, fazla hareket etmeden dik veya oturur pozisyonda durulmalıdır.
• Su içi egzersiz yapılacaksa vücudun ne sıcak ne de soğuk hissettiği 34-35 ºC veya daha düşük sıcaklıklarda sular kullanılmalıdır. Kesinlikle daha sıcak sularda egzersiz yapılmamalıdır.
• Kişi banyodan sonra mutlaka iyice kurulanmalı ve termal konfor koşullarına uygun ısıtılmış (24-25 ºC) bir odada yarım ile bir saat kadar dinlenmelidir.
• Dinlenmeden sonra kişi masaj ve egzersize alınabilir veya sportif aktivitelere katılabilir

Talassoterapi Uygulanan Merkezler

Türkiz Otel
Tel : 0 242 814 41 00Fax: 0 242 814 28 33Adres: Yalı Cad. No : 3 07980 Kemer / AntalyaWeb: http://www.turkiz.com.tr
Klassis Otel
Tel: 0 212 727 40 50Fax: 0 212 727 40 49Adres: Kargaburun Mevkii 34570 Silivri / İstanbulWeb:www.klassis.com.tr
Gloria Golf Resort
Tel: 0 242 710 06 00 Fax: 0 242 715 15 25Adres: Acısu Mevkii Belek / AntalyaWeb: www.gloria.com.tr
Çeşme Altınyunus
Tel: 0 232 723 12 50Fax: 0 232 723 22 42Adres: 35948 Çeşme / İzmirWeb:www.altinyunus.com.tr
Sheraton Voyager Otel
Tel: 0 232 723 12 49Adres: 100. Yıl Bulvarı Konyaaltı Plajı / İzmir
Club Likya World
Tel: 0 252 617 02 00Adres: Muğla
Ma Biche Otel
Tel: 0 242 815 21 90Adres: Antalya

Talassoterapi

Talasoterapi;koruyucu ve tedavi edici ve/veya kür amaçlı olarak tıbbi gözetim ve denetim altında, deniz ve çevresine özgü tüm yararlı etkenlerin, yani deniz iklimi, deniz suyu, deniz çamurları, yosunlar, kum ve denizden elde edilen diğer maddelerin kombine olarak değişik yöntemlerle kullanıldığı bir tedavi sistemidir.
Isıtılmış deniz suyunun terapi amaçlı kullanımı antik çağlara dayanmaktadır. Termalizmde yüzyıllar süren doğal evrim, talasoterapiyi ortaya çıkarmıştır. Sadece deniz kıyılarında kurulabilen Talasoterapi Merkezleri, insan sağlığına gerekli olan iyileştirici gücünü denizden almaktadır. Talasoterapi zengin vücut ve yüz bakım programları ile deniz iklimi ve bol güneş sayesinde, vücudun ve zihnin tümüyle yenilenmesini, güzelleşmesini ve pozitif enerji depolamasını sağlamaktadır.
Deniz ve ikliminin kür tarzında uygulanma yöntemi olan talaso bakımlarını SPA bakımlarından ayıran özellik sıcak deniz suyu ile yapılan özel talaso bakımları ile metabolizma hızlanır ve yoğun olarak mineral alımı sağlanır. Metabolizmanın hızlanması ve minerallerin vücuda nüfuz etmesi sonucunda yorgun olarak vücuttan toksin atılır. Bu da vücuttaki yağ yakımını kolaylaştırarak, kan dolaşımını hızlandırıcı endorfin (mutluluk) hormonunun salgılanmasını destekler ve toksinlerin atılmasını sağlar. Ayrıca talaso bakımları tam bir motivasyon kaynağı olmanın yanında zayıflama ve sağlıklı bir vücuda sahip olmada da önemli bir unsurdur.
Türkiye’nin 3 tarafının denizle çevrili olması ve kıyıların deniz sıcaklıkları ile kimyasal içeriklerinin de değişiklik göstermesiülke turizmi için büyük bir avantaj sağlamaktadır.
Deniz Suyu ve Deniz Havası
Deniz Suyunun Özellikleri
Deniz suyu, içeriğinde bulunan eriyik mineral ve tuzlar nedeni ile maden suyu niteliği taşımaktadır. Bu nedenle 1 litresinde 1 gram mineral+tuz bulunan deniz suyu maden suyu olarak kabul edilmekte ve bu niteliğe sahip deniz suyunun sıcaklığı 20 C nin üzerinde bulunmaktadır. Deniz suyu, ısıtılarak bu sıcaklık elde edildiğinde ‘sıcak maden suyu’ olarak tanımlanır ve ‘kaplıca suyu’ niteliği kazanır.
Litresinde 5.5 gram Sodyum, 8.5 gram Klorür içeren deniz veya göl suları da ‘tuzlu su’ sınıfına girmektedir.
Deniz sularının analiz raporları incelendiğinde; Sodyum-Klorürlü, Kalsiyum ve Magnezyum-Sülfatlı bileşime sahip bir maden suyu olduğu görülmektedir. Deniz suyunda bunların dışında ikincil olarak, Potasyum ve Hidrokarbonat, üçüncül durumda da Flor, İyot, Fosfor, Demir, Silisyum, Rubidyum, Lityum ve Arsen gibi elementler yer almaktadır.
Ayrıca denizde bulunan bazı canlı yapısının antibiyotik hormonsal ve bakterio-statik maddelerden dolayı bio-katalizör etkisiyle deniz suyuna tedavi edici özellikler kazandırmaktadır.
Deniz Havasının Özellikleri
Deniz havası, deniz suyuyla sürekli temas halinde bulunması ve deniz suyunun buharlaşması sonucu bazı özellikler kazanmaktadır.
Deniz suyunun bileşiminde bulunan Flor, deniz suyunu çözerek Oksijen atomunu, Oksijen atomu da deniz havası içindeki Ozon oluşumunu hızlandırmakta, bu nedenle Ozon değeri yüksek olan deniz havası temiz ve sağlıklı olarak kabul edilmektedir.
Talassoterapide Uygulama Türleri ve Yöntemleri
Talassoterapi merkezleri, deniz kıyısında veya deniz kıyısından en fazla 1000 m. uzaklıkta kurulmalıdır. En uygunu, denizden doğrudan faydalanmak olmakla beraber, taşıma yoluyla sağlanan deniz suyundan faydalanıldığı merkezlerde su 48 saatten daha uzun süre bekletilmemeli, 50 C derecenin üzerinde ısıtılmamalıdır.
Hem serbest yolla ve hem de doktor denetiminde yapılan deniz kürleri için, deniz suyunun 1 litresinde en az 1 gram, en çok 260 gram mineral+tuz bulunması, kür açısından en uygun deniz suyunda ise 1 litrede 34-36 gram dolayında eriyik mineral+tuz bulunması uygun görülmektedir. Deniz suyu ve havasından yararlanılarak aşağıda belirtilen kür uygulamaları yapılmaktadır.
Serbest deniz banyosu
Deniz kaplıca kürleri
Deniz suyu içme kürleri
Deniz çamuru kürleri
Solunum yolu ile kür
Deniz iklim kürleri
Serbest Deniz Banyosu
Serbest deniz kürleri, sağlıklı insanların doktor denetimi dışında deniz suyundan ve havasından yararlandığı uygulamalardır. Daha çok tatil ve dinlenme amacı ile yapılan bu tür uygulamalardan sağlıklı bir sonuç alınabilmesi için dikkat edilmesi gereken bazı kurallar tavsiye edilmektedir.
Serbest deniz banyosu günde 2 kez yapılmalı ve en az 10 gün, normal olarak 21 günlük bir süreyi kapsamalıdır.
Deniz banyosu için su sıcaklıklarının 18-28 C arasında, en uygun sıcaklık değerleri ise 22-25 C olmalıdır.
Deniz suyu kirlenmesi 100 mililitre/1000 “E” koli değerinin üzerinde olan kıyı kesimlerinde denize girilmemelidir.
Banyo sırasında hava sıcaklıkları en az 20 C, normal olarak 25-28 C, en çok ise 32-34 C derece olmalıdır.
Deniz suyunun ve havasının sürekli yenilendiği, kısmen dalgalı ve esintili (dalga yüksekliğinin 1-1.5 metreyi, kıyı melteminin 6-8 metre/saniye hızı geçmemek kaydı ile) kıyı kesimlerinde denize girilmelidir.
Deniz Suyu ile İçme Kürleri
Deniz suları ile soğuk ve sıcak içme kürleri de uygulanmaktadır. Bu yöntemde de uyulması gereken bazı kurallar bulunmaktadır.
İçme kürlerinde kullanılacak deniz suyunun, kıyısında kirlenme görülen denizlerde 5-6 km. açıktan ve 15-30 metre derinden alınması gerekmektedir.
İçme kürleri genel olarak günde 3 kez ve yemek aralarında yapılır. Normal koşullarda içilen su miktarı yaklaşık 0.5 litre/kişi/gün olarak belirlenir.
İçme kürü 1/3 ü özel işlem görmüş ve şişelenmiş deniz suyuna 2/3 oranında saf su veya meyve suyu katılarak yapılır.
Doktor denetiminde yapılan uygulamalarda içme kürlerinin süresi, sayısı ve su miktarları doktor tarafından belirlenir.
Deniz Kaplıca Kürleri:
Kaplıca suları ile yapılan kür uygulamaları aynı kurallar ve ölçüler çerçevesinde ısıtılmış deniz suyu ile de yapılmaktadır. Ancak deniz kaplıca kürlerinde özellikle sıra banyo, havuz banyosu, sualtı masajı ve deniz çamuru uygulamaları ile masaj ve beden eğitimi gibi bünye kuvvetlendirici uygulamalar önem taşımaktadır.
Serbest deniz ve deniz kaplıca kürlerinde havuz kullanımları için aşağıdaki kurallar ve ölçülere uyulmalıdır.
Açık ve kapalı havuz uzunlukları 25, derinlikler ise 1.50 metreyi geçmemeli, kişi başına 3-4 m² alan öngörülmelidir.
Açık veya kapalı havuzlarda serbest deniz kürlerinin yapılabilmesi için su sıcaklığının 18-28 C, deniz kaplıca kürlerinin gerçekleştirilmesi için 28-36 C derece arasında tutulması zorunlu olduğundan havuzların çok yönlü kullanımını temin için havuz suyu sıcaklığını 20-36 C derece arasında tutabilecek veya değiştirebilecek bir ısıtma sistemi öngörülmelidir.
Doktor denetiminde yapılacak kapalı havuz kürlerinde gün/banyo/kişi yöntemi uygulanarak, bir kişi için 30 dakika banyo ve 60 dakika dinlenme olarak toplam 1.5 saatlik bir süre öngörülmelidir. Serbest kürlerde ise bu süre ziyaretçi eğilimlerine göre işletme tarafından belirlenmelidir.
Deniz Çamuru Banyoları:
Bu tür uygulamalar gel-git olayının etkili olduğu deniz kıyılarında oluşan organik-inorganik bileşime sahip deniz çamurunun ısıtılması ile yapılır.
Genel Talassoterapi Uygulamaları
Talasso Pool
Kas gücünün arttırılması, hamilelerin kolay bir doğuma hazırlanmaları, kilo problemi olanların zayıflayabilmeleri için ideal bir yöntemdir. Isıtılmış basınçlı deniz suyu ile dolu olan havuzda profesyonel jimnastik hocası ve fizyoterapist ile çeşitli hareketler yapılır.
Afüzyon Duşu Masajı
Yüzüstü uzanılarak üstten fıskiye ile verilen deniz suyunun yarattığı basınç gücü ile uygulanan bir masaj türüdür. Canlandırıcı, selülit giderici, doku düzenleyici, kan dolaşımını hızlandırıcı ve el masajına hazırlayıcı bir bakımdır. Vücudun direncini arttırıcı, cilt pürüzsüzleştirip güzelleştirici, bazal metabolizmayı düzenleyici ve vücudu dinlendirici bir etki yaratır.
Balneo
Özel küvetlerde 35°C - 38°C sıcaklıktaki deniz suyu kullanılarak uygulanan bu yöntem de hidro masaj ile yosunların vücudu mineralize eden, zayıflatan, dolaşım sistemini hızlandıran ve dengeleyen etkisi bir araya getirilmistir. Uygulamaya özel yağlar eklendiğinde yosunların etkisi, bakımın niteliğine uygun olarak artar ve zayıflatma ve rahatlatma etkisi ortaya çıkar.
Bacak Duşu
Basınç ayarlı fıskiye ile verilen deniz suyuyla yapılan bir masaj türüdür. Varislerde, eklem romatizmasında, adale ve eklem ağrılarında önerilir. Selülit tedavisinde çok etkilidir. Ayrıca vücut direncini arttırır.
Peeling
Bu bakim vücudu ölü hücrelerden arındırmak için uygulanır. Cildin dayanıklılığını arttırdığı için, temizlenen ve yenilenen cilde uygulanacak bakımlar, ürünlerin cilt tarafından daha kolay emilmesine yardımcı olur ve cildi pürüzsüzleştirir.
Vücut Bakımları
Deniz suyu ve yosunu mineral yönden doğadaki en zengin ürünlerdir. Bu bakımlarla vücuda peeling uygulanarak ölü derinin atılması ve gözeneklerin açılması sağlanır. Ardından vücuda sürülen yosun maskesi (bodywrap) açılan gözeneklerden vücuda nüfuz eder. Vücut tarafından emilen mineraller ve ısının etkisiyle hizalanan metabolizma toksin atımını sağlar. Yosun maskesinin hem inceltici hem de anti-toksin etkisi vardır.
Body Wrap
Zayıflamada, dolaşım problemlerinde, gevsek cilt dokularına ton kazandırmada, cilt yenilemede kullanılan bu yöntem vücudun özel yosunlardan hazırlanan jel ile sarılması biçiminde uygulanır.
Yosun Maskeleri
Deniz yosunlarının etkisi ile vücutta kaybedilen mineralleri yenileyici, toksin giderici, vücudun su dengesini sağlayıcı bir etkiye neden olur.
Göğüs Bakımı
Göğüsleri mükemmel bir biçime sokmak ve gerginliğini sağlamak için hazırlanan yoğun bir termik model maske kullanılır ve böylelikle göğüslere belli bir model ve form kazandırılır.
Cilt Bakımları
Sağlık ve güzellik birbirinden ayrılmaz iki faktördür. Güzel ve parlak görünen bir cilt insanin kendini temiz ve mutlu hissetmesini sağlar. Bu nedenle cilt bakimi bir Wellness ürünüdür. Sağlıklı ve bakımlı bir cilt için, cildin ihtiyaçlarının saptanması, belli aralıklarda derinlemesine temizlenmesi ve uygun destekleyici maskelerin uygulanması gerekmektedir. Bu, cildin yıpranmasını ve yaşlanmasını geciktirir.
Temel Cilt Bakımı
Cildin derinlemesine temizlenerek cilt tipine ve gereksinimine uygun olarak seçilen maskelerle canlandırılması biçiminde uygulanan temel bir bakimdir.
Özel Cilt Bakımı
Cildin derinlemesine temizlenerek cilt tipine ve gereksinimine uygun olarak seçilen maskelerle ve ampullerle uygulanan özel bir cilt bakımıdır.
Göz Çevresi Bakımı
Göz çevresindeki torbalanmaları ve yorgunluğu gideren maskenin özel rahatlatıcı etkisi ile gözler dinlenir ve yaşlılık etkileri azalır, göz çevresinin daha genç görünmesini sağlar.
Dekolte Bakımı
Dekolte bölgesindeki cilt üzerinde günlük hayatın oluşturduğu olumsuzlukları giderici, ölü deri dokusunu temizleyici maskelerin kullanıldığı bir bakımdır. Yenileyici ve cildi gençleştirici özelliği vardır.
Talassoterapinin Olumlu Etki Yaptığı Hastalıklar
Serbest Deniz Banyosu ve Deniz İklim Kürlerinin Olumlu Etki Yaptığı Hastalıklar
Deri hastalıkları
Sinir yorgunlukları
Bünyesel yorgunluklar ve kasları güçlendirme
Solunum yolu rahatsızlıkları
Doktor Denetiminde Yapılan Deniz Kürlerinin Olumlu Etki Yaptığı Hastalıklar
Deniz Kaplıca Banyoları
1. Romatizmal hastalıklar 2. Deri hastalıkları 3. Kan dolaşımı ve kalp hastalıkları 4. Sinir ve bünye yorgunluğu
Deniz Suyu İçme Kürleri
1. Mide ve bağırsak hastalıkları 2. Karaciğer-safra kesesi hastalıkları 3. Kan zayıflığı hastalıkları 4. Beslenme bozukluğu hastalıkları
Solunum Yolu ile Kürler
1. Astım 2. Bronşit
Ayrıca deniz banyosu ve içme kürleri sonucunda, deniz suyunda ender element olarak bulunan fosfor düşünme yeteneği ve hücre çoğalması, Kalsiyum-Flor diş sağlığı, Demir-Kobalt kan dolaşımı, İyot ise gutlar üzerinde olumlu etki yapmaktadır.

Termal Kür Çeşitleri

Kaplıca kür uygulaması bir uyarı ve uyum tedavisi olduğundan belirli bir zaman aralığında ve doktor gözetiminde gerçekleştirilmektedir.
Kaplıca Banyosu
Banyolar soğuk (hipotermal; 34ºC'nin altında), ılık (izotermal; 34-35ºC sıcaklıkta), sıcak (termal; 36-40ºC sıcaklıklarda) ve aşırı sıcaklık (hipertermal; 40-42ºC sıcaklıkta) olarak sınıflandırılmaktadır. Banyo süresi genellikle 20 dakikadır. Banyo uygulamaları tam, yarım, ve oturma banyoları şeklinde yapılmaktadır. Banyolar genellikle 2-4 hafta süreyle, ya her gün (haftada bir gün banyosuz geçer) yada gün aşırı bir kez yapılmaktadır. Banyo alma sıklığı kaplıca doktoru tarafından ayarlanmaktadır. Bir kaplıca küründeki banyo sayısı 15-20 arasındadır.
Kaplıca banyosu uygulama birimleri termal tedavi havuz/havuzlar, sıra banyoları, lokal banyo aygıtları (yarım, oturma banyoları vb.), tedavi duşları ve egzersiz havuzundan oluşmaktadır. Termal tedavi havuzlarında derinlik en fazla 150 cm . olmalıdır. Havuz çevresinde devamlı su değişimini sağlayan su taşırma olukları yer alır. Havuz suyu kullanıcı başına saatte 1500 mililitre yenilenecek biçiminde havuza verilir. Havuza girilmeden önce duş ve ayak dezenfeksiyon kanalından geçilmesi sağlanır. Sıra banyoları biriminde banyo odasının alanı en az 5 m² olmalıdır. Banyo odasında sadece tedavi amacına uygun banyo küveti ve donanımı yer almaktadır. Küvetlerde kullanılan su her hastadan sonra değiştirilir ve usulüne uygun küvet temizliğinin yapılmasının ardından bir sonraki hastanın kullanımına sunulmaktadır.
Çamur (Peloid) Uygulamaları

Banyolar soğuk (hipotermal; 34ºC'nin altında), ılık (izotermal; 34-35ºC sıcaklıkta), sıcak (termal; 36-40ºC sıcaklıklarda) ve aşırı sıcaklık (hipertermal; 40-42ºC sıcaklıkta) olarak sınıflandırılmaktadır. Banyo süresi genellikle 20 dakikadır. Banyo uygulamaları tam, yarım, ve oturma banyoları şeklinde yapılmaktadır. Banyolar genellikle 2-4 hafta süreyle, ya her gün (haftada bir gün banyosuz geçer) yada gün aşırı bir kez yapılmaktadır. Banyo alma sıklığı kaplıca doktoru tarafından ayarlanmaktadır. Bir kaplıca küründeki banyo sayısı 15-20 arasındadır.
Peloidler banyolar şeklinde (tam, yarım ve oturma banyoları) ya da daha çok paketler şeklinde kullanılmaktadır. Paket tarzında uygulama en sık kullanılan peloidterapi yöntemidir. Çamur banyosu uygulamalarında mineralli bataklar, deniz ve delta balçıkları ve termomineral suyla karıştırılmış şifalı topraklar kullanılmaktadır. Paketler vücudun belli bölgelerine uygulanmaktadır. Sıcaklıkları 50 ºC'ye kadar olabilen çamurların uygulama süresi genellikle 30-40 dakikadır. Uygulama sıklığı da iki veya üç günde bir olup bir kürde ortalama 15-18 uygulama yapılmaktadır.
Çamurların banyo şeklinde kullanımı daha çok turbalarla sınırlıdır. Tam çamur banyosu uygulamalarında suyun sıcaklığı 39 – 40 ºC arasında tutulmakta olup banyo süresi 15-20 dakikadır. Bu tür banyolar haftada 2-3 kez olmak üzere bir kürde 8-10 defa uygulanmaktadır. Yarım banyo uygulamalarında suyun sıcaklığı 38 – 42 ºC arasında tutulmakta olup banyo süresi 10-25 dakikadır. Bu tür banyolar haftada 2-3 kez olmak üzere bir kürde 10-12 defa uygulanmaktadır. Oturma banyosu uygulamalarında ise suyun sıcaklığı 39-44 ºC arasında tutulmakta olup banyo süresi 15-30 dakikadır. Bu tür banyolar haftada 3-4 kez olmak üzere bir kürde 12-16 defa uygulanmaktadır.
Uygulamalardan sonra ılık bir duş ile vücut çamurdan temizlenmektedir. Çamurun temizlenmesinden sonra hasta kurulanır ve 30-60 dakika süreyle dinlenir. Bu tedavi yöntemi doktor yönlendirmesi ve gözetiminde romatizmal hastalıklar, post-travmatik, postoperatif, ortopedik lezyonlar, jinekolojik rahatsızlıklar ve bazı sindirim ve ürogenital kronik hastalıklarında uygulanmaktadır.
Gaz Banyosu
Gaz banyosu, genellikle karbondioksitle yapılmaktadır. Karbondioksitli sular ile yapılan banyo yöntemi olan karbondioksitli sıvı banyo uygulamalarında, suyun sıcaklığı 33-35 ºC arasında tutulmakta olup banyo süresi 15-20 dakikadır. Banyo sayısı genellikle 3 ila 5 hafta süreyle 15-20 arasındadır. Karbondioksit banyolarında sıklıkla önerilen iki gün üst üste banyo yapılıp, üçüncü gün ara verilmesidir. Bu tür tedavi yöntemi kardiyovasküler sistem hastalıklarında uygulanmaktadır.
Ayrıca, özel kabinde yalnız gaz verilerek yapılan tedavi şekli de vardır. Bu tür uygulamalara da “kuru karbondioksit banyosu” adı verilmektedir. Hasta bu tür tedavi şeklinde özel kabinde karbondioksit buharı içinde oturtulur ve kabindeki gaz ortamının üst düzeyi kişinin koltuk altı seviyesini aşmaz. Gaz ortamının sıcaklığı genellikle 20 ºC'de tutulmakta olup banyo süresi 20-30 dakika arasındadır. Banyodan sonra, hastada görülen ter kurulanır ve hasta yarım saat kadar serin ortamda dinlendirilmektedir. Bu banyo yönteminin avantajı su banyosundaki hidrostatik basıncın etkisinin ortadan kaldırılmasıdır. Bu tür banyolar daha sonra karbondioksitli su banyolarına geçiş için başlangıç tedavisi olarak da kullanılmaktadır.
İçme Kürleri
Balneoterapide termomineral sularla yapılan banyolardan sonra en çok kullanılan yöntem, “doğal mineralli suların belirli bir sürede, gün boyu bölünmüş dozlarda ve belirli miktarda içilmesi ile yapılan içme kürleri”dir. İçme kürlerinde kullanılacak su, içme yerine ve hijyenik koşullara dikkat edilerek doğrudan kaynaktan ve bekletilmeden ulaştırılmaktadır. Burada kullanılan mineralli su, kimyasal birleşimine bağlı olarak sindirim sistemi organ ve fonksiyonlarını doğrudan, böbrekler ve idrar yollarını ise dolaylı olarak etkilemektedir. Kür tarzında belirli sürede ve miktarlarda mineralli suların içilmesi, organizma üzerinde genel olarak olumlu bir etki yaratmaktadır.
İçme küründe günlük içilecek su miktarı genel olarak genel olarak bazı aktif mineral içerenler dışında (örneğin demirli sular) vücut ağırlığının her kilogram başına yaklaşık 10 ml, diüretik etkili olanlarda 20 ml'dir. Bir miktar su günlük olarak yarım saten az olmayan aralıklarla alınır. İçmenin yemeklerle olan ilişkisi doktor tarafından belirlenmektedir. İçme küründe kullanılan suyun sıcaklığı genellikle 25 ºC olup kür süresi ortalama üç haftadır
Solunum Yolu ile Kür (İnhalasyon)
Solunum yolu ile kürler, minerali suyun gerekli teknik gereçlerle endikasyonuna uygun çapta partiküllere bölünüp ortama salınarak solunum yolu ile alınmasıyla yapılmaktadır. Solunum yolu ile kür 28-31 ºC'lik sıcaklıklarda, 5-15 dakikalık sürelerde yapılmaktadır. Bu uygulama sırasında sıcaklık yavaş yavaş 28 ºC'ye kadar düşürülmektedir. Bu tür tedavilerde genellikle bireysel inhalatörler ve inhalasyon oda ve odaları kullanılmaktadır. Bazı kaplıcalarda ise, grup inhalasyonları için inhalatoryum denilen toplu inhalasyon mekanları vardır. Burada sıcaklık 22-25 ºC arasında tutulmaktadır.
Bütün bu sistemlerde mineralli suyun bakteriyolojik kirlenmesini önleyici tedbirler alınmaktadır. Cihazların her bir hastanın kullanımından sonra dezenfeksiyonu için gerekli düzenleme yapılmaktadır.

Termal Su Çeşitleri

Termal Sular
Çıkış noktasında sıcaklığı 20 ºC ve üzerinde olan sulardır.
Mineralli Sular
Doğal ve sondaj-galeri yoluyla yeryüzüne çıkarılan, litresinde en az 1gram çözünmüş mineral içeren, bakteriyolojik ve kimyasal kirlenmeye uğramamış olan, fizyolojik ve tedavi edici etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmış sulardır.
Termomineral Sular
Hem doğal sıcaklıkları 20 ºC'nin üzerinde olan hem de litresinde en az 1 g'ın üzerinde çözünmüş mineral içeren sulardır.
Özel Balneolojik Sular
Bazı özel mineralleri belirli en az (eşik) değerlerin üzerinde içeren sulardır. Bunlar;
-Karbondioksitli Sular: 1 g/lt üzerinde çözünmüş serbest karbondioksit içeren sular.
-Kükürtlü Sular: 1 mg/lt üzerinde -2 değerli kükürt içeren sular,
-Radonlu Sular: 666 Bq/lt üzerinde radon ışınımı içeren sular,
-Tuzlalar: 14 g/lt üzerinde NaCl iceren sular,
-İyotlu Sular : 1 mg/lt üzerinde iyot içeren sular,
-Florlü Sular: 1 mg/lt üzerinde florür içeren sular,
olarak sınıflandırılırlar.

Türkiye'de Termal Turizmi

Türkiye jeotermal kaynak zenginliği ve potansiyeli açısından Dünyada ilk yedi ülke arasında yer almakta olup, Avrupa'da birinci sıradadır. Ülkemizin termal suları, hem debi ve sıcaklıkları hem de çeşitli fiziksel ve kimyasal özellikleri ile Avrupa'daki termal sulardan daha üstün nitelikler taşımaktadır. Termal sularımız doğal çıkışlı ve bol su verimli, eriyik maden değeri yüksek, kükürt, radon ve tuz bakımından zengindir. Ülkemiz sıcaklıkları 20 ºC'nin üzerinde debileri ise 2–500 lt/sn arasında değişebilen 1500'den fazla kaynağa sahip bulunmaktadır.
Deniz kıyısında bulunan termal kaynaklar turizm çeşitliliği açısından önemli avantajlar sağlamaktadır. Ayrıca dağcılık ve ormanlık bölgelerinde bulunan termal kaynaklar ise çevre ve doğa kullanımı dolayısıyla farklı çekici unsurlara sahiptir.
Termal turizmin sağladığı olanaklardan bazıları;
• 12 ay turizm yapma imkanı, • Tesislerde yüksek doluluk oranına ulaşılması,• Yüksek istihdam oluşturulması, • Diğer alternatif turizm türleri ile kolay entegrasyon oluşturarak bölgesel dengeli turizm gelişmesinin sağlanması, • Termal tesislerde insan sağlığını iyileştirici aktiviteler yanı sıra sağlıklı-zinde insan yaratma, eğlence ve dinlenme olanaklarının da bulunması, • Kür merkezi (tedavi) entegrasyonuna sahip tesislerin maliyetini çabuk geri ödeyen karlı ve rekabet gücüne sahip yatırımlar olmasıdır.
Ülkemizde 46 ilde 190 civarında kaplıca tesisi bulunmaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığından termal amacına yönelik olarak (Sağlık Bakanlığınca kür merkezi uygun görülen) turizm yatırım belgesi almış 10 tesisin yatak sayısı 2.461, turizm işletme belgesi almış 30 tesisin yatak sayısı ise 8.562'dir. Yaklaşık olarak 16.000 yatak kapasiteli 156 tesis ise yerel idare tarafından belgelendirilmiştir. Tedavi etkeninin belli dozda, seri halde, düzenli araliklarla, belli sürelerle tekrarlanarak verilmesi ile uygulanan tedavi yöntemidir.

Dünyada Termal Turizmi

Çeşitli ülkeler termal turizmin insan sağlığında önemli bir yeri olduğunun bilincinden hareketle termal turizm konusuna önem vermektedir. Termal turizm amaçlı olarak senede Almanya ve Macaristan'a 10 milyon kişi, Rusya'ya 8 milyon kişi, Fransa'ya yaklaşık 1 milyon, İsviçre'ye 800 bin kişi gitmektedir. 126 milyon nüfuslu Japonya'nın Beppu şehrine sadece 13 milyon kişi termal turizm amaçlı olarak gitmektedir.

Avrupa'da birçok tedavi edici kaplıca merkezi mevcuttur. Almanya, Fransa, İsviçre, İtalya, Yunanistan, Rusya, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti gibi ülkeler başta gelmektedir.

Termal turizm Avrupa ülkelerinden Almanya'da önemli sektör haline gelmiştir. 263 adet resmi belgeli termal merkez bulunan Almanya'da tesislerin toplam yatak kapasitesi 750.000'dir. Almanya'nın Stuttgart kentinde bulunan Das Leuze Kaplıca ve Rekreasyon Tesislerini yaz aylarında günde 8000 kişi ziyaret etmektedir. Bu rakam, yıllık ortalama 3000 kişi/gün olmaktadır. Hekim teşhisi ve raporu olması şartıyla, kaplıca tedavilerinin hem özel hem de kamu sağlık sigorta şirketleri tarafından tam veya kısmen karşılandığı ülkelerden biridir.

Çek Cumhuriyeti ve Slovakya'da son yıllarda çok gelişmiş tedavi edici kaplıca merkezleri kurulmuştur. İki ülkede 60 tedavi edici termal merkezi bulunmakta olup senede 500.000'e yakın hastaya tedavi hizmetleri verilmektedir. Hekim raporu olması kaydıyla, sigorta şirketleri tedavi masraflarını tam veya kısmen karşılamaktadır.

Ayrıca, Fransa'da 104, İspanya'da 128 adet ve İtalya'da ise 360 civarında termal tesis bulunmaktadır. Rusya'da çok sayıda kür merkezi bulunmakta olduğu ve yılda 8 milyon turistin geldiği belirtilmektedir

Japonya'da 1500 adet kaplıcada 100 milyon geceleme kapasiteli termal turizm yapılmaktadır. Beppu'da 1000 litre/saniye jeotermal su termal turizm amaçlı kullanılmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Arkansas eyaletinde ise 55 bin kişinin yararlanacağı termal tesislerin yapılmış olduğu, Hawai'de turizmi 12 aya yaymak için termal sulardan yararlanılarak yeni kurulan tesisler ile termal turizm ağırlıklı uygulamalara başladığı bilinmektedir.